22 Aralık 2009 Salı

haşimeto hastalığı nedir ?

Haşimato Hastalığı, bir tiroit hastalığıdır. Tiroid isimli hormon üreten organımızın "cerahatsiz" iltihabı ile ortaya çıkan hastalığa Haşimato Hastalığı denir. Bu isim, hastalığı ilk tanımlayan bilim adamının ismine atfen verilmiştir. Tiroid hastalıkları kadınlarda daha sık görülür; ancak Haşimato Hastalığı kadınlarda çok daha sık görülür. Bu hastalık erkeklerde nadiren görülür. İyotlu tuz kullanımının zorunlu olduğu ülkelerde daha sık görülen Haşimato Hastalığı sonucunda tiroid'de harabiyet, tiroid hormon düşüklüğü, şişmanlık, kolesterol yüksekliği ve depresyon görülür. Ömür boyunca tedavi ve tıbbi takip gerektiren bu hastalık, kadınların hem sağlığını bozmakta hem de hayat kalitesini düşürmektedir.

Tiroid hücrelerine karşı vücudumuzun ürettiği antikorlar sonucu oluşan tiroid iltihabına Haşimato hastalığı denir.

Tiroid Antikoru Nedir?

Vücudumuzu mikroplara (bakteri, virüs vs) karşı koruyan bir sistem vardır. Buna "bağışıklık sistemi" (immün sistem) denir. Bu sistem, aynı sinir sistemi veya sindirim sistemi gibi bir sistemdir. Bağışıklık sistemi, akciğer, kemik iliği, dalak ve karaciğerde yerleşmiş bir grup hücreden oluşur. Bu hücrelerin ana görevlerinden biri de mikroplarla savaşmak için antikor dediğimiz molekülleri üretip kana vermektir. Üretilen bu antikorlar çok yararlıdır.

Ancak, bağışıklık sisteminin “yanlışlıkla” veya "şaşırarak" ürettiği bazı antikorlar (oto-antikorlar), tiroid hücrelerinde bulunan peroksidaz enzimi ile tiroglobulin isimli moleküle karşı etkili olurlar. Bunlara oto-antikor denilir. Bu antikorlar çok zaralıdır, çünkü tiroid hücrelerine gidip yapışır ve onları "aynı bir mikropmuş" gibi tahrip eder. Tiroi'de bir iltihabi durum ("tiroidit") ortaya çıkar. Bu iltihap ve harabiyet sonucunda hormon üreten tiroid hücreleri çalışamaz hale gelir, kandaki tiroid hormon (tiroksin) düzeyi düşer, TSH düzeyi artar.

Bu antikorların teşhiste en yaygın olarak kullanılanları anti-TPO (anti-tiroid peroksidaz) ve anti-TG (anti-tiroglobulin) antikorları olarak isimlendirilir. Bu antikorların ölçümü tiroid hastalığının türünün anlaşılmasında ve "tiroidit" hastalığının (tiroid'in iltihabı) tanısında çok önemli olabildiği gibi bu hastalığın daha sonraki takibinde de kullanılmaktadır.

damar tıkanıklığı nedir ?

Damar Tıkanıklığı


TANIM ve NEDENLERİ

Damar tıkanıklığı farklı nedenlerden kaynaklanabilir. En sık rastlanan şekli ateroskleroz adı verilen ve damar sertliği olarak bilinen hastalıktır. Ateroskleroz, yağların zamanla damar duvarlarında birikmesi sonucu meydana gelir. Ateroskleroz orta ve büyük çaplı damarları tutar. Ateroskleroz beslenme şekli ve hayat tarzıyla yakından ilgiliir.


Ateroskleroz, yerleşim yerine ve damarda meydana gelen tahribatın derecesine bağlı olarak böbrek hastalıklarına, hipertansiyona (yüksek kan basıncı), inmeye ve diğer ciddi hastalıklara neden olabilir. Daha çok kalpten çıkan kanı vücuda taşıyan aort damarı, beyine kan götüren damarları, böbreklere ve bacaklara kan götüren büyük damarlarda görülür. Ayrıca ateroskleroz, kalp kaslarını besleyen koroner damarları etkileyerek koroner arter hastalığına ve kalp krizine neden olur.


BELİRTİ ve BULGULAR

Hastalığın başlangıç evresinde herhangi bir belirti gözlemlenmez. Damar tıkanıklığı belli bir dereceye gelmeden önce sessiz seyreder.


• Kalça, baldır veya uyluk kaslarında zorlamayla ortaya çıkan künt, kramp tarzı ağrı. Bu belirtiler kasık veya bacak damarlarında meydana gelen bir tıkanıklığın habercisi olabilir.


• Kol veya bacakta aniden gelişen güç ve/veya his kaybı, ani gelişen görme veya konuşma bozukluğu. Bu belirtiler, beyne kan götüren damarlarda meydana gelen bir tıkanıklığın ve bu tıkanıklık sonucu gelişen inmenin habercisi olabilir.


• Göğüste sıkışma ve yanma tarzında hissedilen angina pektoris ağrısı. Angina pektoris, koroner damarlardaki bir tıkanıklığı işaret edebilir.


RİSK FAKTÖRLERİ

• Hipertansiyon (yüksek kan basıncı)


• Yüksek serum kolesterol seviyeleri


• Şişmanlık


• Sigara


• Durağan yaşam tarzı


• Stres, aşırı duygu dalgalanmaları


• Kalıtımsal faktörler


ÖZEL TETKİKLER

• Anjiyo


• Egzersiz stres testi


• Serum kolesterol seviyelerinin tespiti


• Talyum testi


• Kalp ekokardiyografisi yapılabilir.


TEDAVİ

• Tıkanıklığın daha fazla ilerlemesini engellemek amacıyla kontrol edilebilir risk faktörlerinin azaltılması


• Risk faktörlerine yönelik ilaç tedavilerinin düzenli olarak uygulanması


• Baypas veya anjiyoplasti

şişkinliği azaltmak için

Mayo Clinic Health Letter’ın Ocak sayısında yayımlanan bir çalışmada, şişkinliğe neden olan bazı yiyecekler şu şekilde sıralanıyor...

Süt ürünleri
Süt ürünlerinin içinde bulunan laktoz, gaz oluşumunun başlıca nedenlerinden biridir. Laktoz içermeyen süt ürünleri bu konuda yardımcı olabilir. Ayrıca, yoğurt veya eski peynir, süt ürünlerinden rahatsız olan pek çok kişide problem oluşturmuyor.

Bazı sebzeler
Soğan, turp, lahana, kereviz, havuç, brüksel lahanası, brokoli, karnabahar, ve kuru fasulye gibi sebzelerin içinde bulunan bazı karbonhidratlar, gaz üretimine neden olabiliyor. Simetikon içeren ürünler bu konuda çözüm olabilir.

Aşırı meyve şekeri
Kuru erik, kuru üzüm, muz, elma, kayısı, veya kuru erik, üzüm ve elmadan yapılan meyve suları, gaza neden olabilir.

Aşırı lif
Öncelikle yüksek oranda lif içeren yiyeceklerin tüketimine son verip, daha sonra aşamalı olarak bu gıda maddelerini diyetinize ekleyerek, bedeninizin lifli yiyecekler konusunda tolerans gösterdiği en son miktarı bulabilirsiniz.

Bazı tatlandırıcılar
Şeker içermeyen çikolataların ve şekerlemelerin yapımında kullanılan, sorbitol, mannitol, ve ksilitol gibi tatlandırıcılar, bazı kişilerde ishale neden olabilir.

Yağlı yiyecekler
Yağda kızartılmış yiyecekler, yağlı etler ve bazı soslar şişkinliğe neden olabilir.

Asitli ve içkili içecekler
Bu tür içeceklerden uzak durmak, gaz üretiminin azalmasına yardımcı olabilir.


(bence koladan uzak durun yeter !)